hasankeyf

dun sabah mardine gittik.
askeri havaalanindan baska havaalani olmadigi lcin askerler esliginde indik ucaktan. Askerlerin uniformalari maviydi, havacilarinki ole oluyomus, sirinler gibilerdi. asker şirin.
telefon acmamiz yasak olmasina ragmen herkes acti ve bi kızın telefonuna el koydular! Foto cektigini sanmislar cunku. Askerler esliginde hasankeyfe geldik. Doga dernegi baskani bi dude ki kendisi google man, her boku biliyor, bize hasankeyf tarihini falan anlatti. size burdan bunu anlatmicam tabii ki.
hasankeyf diclenin kiyisinda oldugundan konser de diclenin kiyisindaydi (nasi bi cumle oldu lan bu) barajin sularini actiklarinda konser alani sular altinda kalacagindan hurriyet su idaresini arayip barajin kapaklarini kapattirmis. buna ragmen ajda sahneye cikmadan 1 saat once uzeirnde oturdugumuz kumlar sular altindaydi. konser de dha muhabiri ile batmanli genc ve yagiz koruma gorevlisinin sahne onunde birbirine girmesi ve sularin yukselmesi sebebi ile bitti erkenden. zaten kicimiz donuyordu, en azindan benimki.
gece mardinden diyarbakira otobusle gittik, popom biraz daha atti. cunku butun otobus isiklarini kapattilar, 90 larda farlari da gerekirse kapatip perdeleri cekip oyle giderlermis babil filmindekiler olmasin diye. neyse ben cam kenarinda otururken aklima olum senaryolari geldi ama bir sey olmadi.
dusundum de, biz fransaya ispanyaya bilmem nereye gidince oranin halki ile kaynasmak ya da anlasmak icin 3-5 kelime ogreniriz. ben sanirim 6 dilde en azindan ona kadar saymayi biliyorum, merhaba nasilsin demeyi de. ama kurtcede bilmiyorum. ve turkiyede milyonlarca kurt yasiyor. kurtceye lehce muamelesi yapip onu israrla ogrenmemeiz ya da bunun aklimiza bile gelmemesi inanilmaz geldi bu sabah bana. diyarbakirda dolasirken, ki kendisi mersinde cok benziyordu ve gelismisligi ile beni saskina cevirdi, dukkanlara-pazarlara girdigimzde kurtce merhaba bile demedik, onlari zorla turkce konusturmak zorunda birakmak nasil bir kafaysa.
hayatimda ictigim en guzel turk kahvesini ictim bir handa, herkesin baci muamelesi yapmasi falan da harikaydi. hurriyet trenini ziyaret ettikten sonra ucakla donduk. ne yazik ki egzotik bir yeri ziyaret etmisim de vatanima donmusum gibi oldu, ne kadar garip ve ne kadar aci.