kocamin da evde olmadigi ilk bayramimi yasiyorum.
iyi ki bugune kadar istanbul'da degilmisim bayram zamani diye dusundum.
2 kere disari ciktim ilk gununde, yani bugun.
her ikisinde de gunlerce ininde bekleyip bayram geldiginde zavallica giyinip disari cikip umarsizca hayvanlasabilen insanciklarla karsilastim. sanirim ramazan boyunca azginliklarini elizabethi ziyaret etmeden dizginlemeye calismislar. taksime cikmayi bayram aktivitesi olarak konumlayip toplu tasima fiyatlarinin indirimli olmasi ile birlikte sökün edip kalabalik bir grup halinde dolasmaya mahkum ve birey olamamis ve olamayacak bu insanlar umarsizca laf atti butun gün bana ve ablama. saniyesinde hayvanlasabilen bu türe cevap vermek bir lutuf olacagindan duymazliktan gelip inlerine dönmelerini beklemek sanirim en iyisi diye dusundum.
gunun sonlarina dogru bel agrimdan dolayi eve gelirken bayagi sinirli oldugumu farkettim. kimsenin sinirini bozmaya haklari yok ama haklardan kime ne yasadigimiz yerde.
artik haklari sorgulamak, hakkini aramak, bunun icin tartismak salaklik olarak nitelendiriliyor.
ben de neyi sorguluyorsam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder