8 Mart 2010 Pazartesi

anomali (mi?)

yer beyoglu-istanbul, sene 2010, vakit: aksam namazından biraz once. beyoglundaki dukkana gittim, babam yoktu. her olmadıgı zaman yaptıgım gibi yandaki pasajin icindeki muzik dukkanina gittim. elinde sigara, badem ve onunde bir shot bardagıyla duruyordu. "oha burda fındık votka mi iciosun, hem de yemekten once?" dedim. muzikcinin sahibi adam guldu, "votka degil viski. babana hep en iyisinden" dedi. guldum ve elini uzattı. sıkı sıkı sıktı elimi. ayakustu sohbetten sonra "karnım ac, yemek yiyelim" dedim. "ama kofte yemicem, su osmanlı yemekcisine gidelim" dedim. hadi dedik ve gittik. lokantcı adamla lokantanın icinde karsılastık, babamın elini sıktı, babam beni tanıstırdı ve ben de elimi uzattım. genelde ayı oldugum icin babamın arkadaslarına meraba der gecerim ama bu sefer onceki tatlı amcadan aldıgım ilhamla elini sıkı sıkı sıkasım geldi. elim 2 saniye havada kaldıktan sonra adam baktı ki vazgecmiyorum (evet cunku o el bi kere kalkarsa sıkar!), elini kalbine goturerek "simdi namaza gidicem kusura bakma kızım" dedi. kısa is hayatım dahil cok az got olmuslugum var, boylesini az olmusumdur. ne kadddaaaaaaarrrrrr utandıgımın tarifi mumkun degil. sanki 7 yasındayım ve sımarıklık yapıp lokantanın ortasında etegimi kaldırmıs kadar utandım. peki NEDENNNNNN ben utandım?adam bunu soylerken o kadar rahattı ki, hal ve tavrından, onu imandan cıkaran genc kadın oldugum 40 metreden asikardı sanki. hey anasını sayın seyirciler. sanki adap kurallarını bilmiyordum da adamın orucunu bozdum gibi oldu falan. 
neyse, bu da bir "yasanmıslık" (buna da hastayım) olarak kaldı hayat saifemde. yemekleri guzeldi ama serefsizin. 

3 yorum:

  1. Şafidir o şafi! Sıkma canını olur böyle şeyler! Türkiye'mizin bu renkli ve iç içe geçmiş beşeri yapısının getirdiği bir güzellik aslında bana kalırsa.

    YanıtlaSil
  2. şafi
    sufi
    sunni
    alevi

    ne cok sey var ogrenilmesi gereken!

    YanıtlaSil

İzleyiciler